Bursa`da Tiyatro

Tiyatro sanatçısı bir abimizin çok beğendiğim bir sözü var, “Türkiye’de her 5 kişiden 7’si şair, 10’u da tiyatrocudur”. Esprili bir yaklaşımla halkımızın sanata bakış açısını anlatan bir cümledir bu. Sanata hevesliyiz, hepimizin içinde bir sanatçı yatıyor ama resim müzik gibi dallar biraz daha emek istediği için ve ortaya çıkacak ürün daha nesnel değerlendirilebileceği için bu dallara pek meyletmiyoruz. Ama dört cümleyi peş peşe sıralayıp biraz da kafiye getirebiliyorsak sonuna hepimiz şairiz. Birileri azıcık gaza getirdiyse, lisede üniversitede hasbelkader sahneye çıkmışsak bizden daha büyük tiyatrocu yok.


Sonuç; Bursa’da Milli Eğitim’e çocuk tiyatrosu yapabilmek için izin başvurusu yapan tiyatroların sayısının 80’i aştığı yıllar oldu. Bir rivayete göre 140 ‘ı bulduğu yıllar da olmuş. Sorarsanız 20 yıldır Bursa’da tiyatro yapan biri olarak 3 tanesini ya tanırım ya tanımam. Yıllardır Bursa’da tiyatro yapan bir arkadaşım geçenlerde yeni bir oluşum içerisine girerek yeni bir tiyatro kurdu. Bir türlü isim bulamadık diyor, hangi ismi düşünsek o isimle bir tiyatro kurulmuş, çoğu halen yaşamıyor ama isim internette dolaşıyor diyor. Her heveslenen iki kişi bir araya gelip, bir isim verip tiyatro kuruyor. Para kazanmak için hemen çocuk tiyatrosuna bodoslama dalıyor, ne de olsa iki takla bir zıpla ile çocukları güldürürüm, okula paranın yarısını bırakınca da organize olmuş seyirci de hazır. Sahne derdi de yok okulların derme çatma sahnelerinde oynarız. Milli Eğitim zaten dostlar alışverişte görsün izni veriyor, başvuran herkes gerekli belgeleri tamamladıysa izin alabiliyor. (MEB cd istiyor ama kimin neye göre değerlendirdiğini bulabilene aşk olsun. Geçen sene bizim anaokulları için hazırladığımız ilkokul 2. sınıfa bile hafif gelen bir oyunumuza 2. kademede oynayabilir diye izin verdiler) Çocukların nasıl tiyatro izlediği kimin umurunda, yaratılacak bir travma, yanlış etki, yanlış mesajın gelecek paraların yanında ne önemi var. Hani iyi niyetle tiyatro yaptığını sananların yanında sırf rant için bunları yapan ve yukarıda bahsettiğimiz heveskarları da kullanan da ciddi bir grup var. Sadece Bursa’da değil tüm Türkiye’de yaşanan bir sorun bu.


Bu kadar çok çocuk tiyatrosu yapılan bir ülkede mantıken yetişkin tiyatro izleyicisinin tavan yapması, tiyatroların izleyiciyle taşması, yeni metinlerin havada uçuşması, gerekmez mi? Görüyoruz işte Türkiye’nin en aydın ve kültürlü bölgelerinden 300 bin nüfuslu Bursa Nilüfer’de bile 3bin tiyatro izleyicisi bulamazsınız. Bakmayın Belediyenin getirdiği bütün oyunların dolu olduğuna festivallerin çakılı olduğuna, aynı izleyiciler dönüyor tüm oyunlarda sonuçta en büyük salon Fethiye Kültür Merkezi 1100 kişilik. Diğer salonlar 300- 400 kişilik. Gerçek seyirci Nilüfer Belediyesi’nin kurduğu Şehir Tiyatrosu ile belirlenecek, olağanüstü bir reklam çalışması yapılıyor. Billboardlar, internet desteği, aylık programlar, İstanbul’dan getirilen oyuncular, yönetmenler ile, normalde salonların tıka basa dolu olması gerekiyor, ki dolu olsa bile belediye bilet fiyatları ile reklam bedellerini bile karşılamayacak bir masraf yapılıyor buna rağmen tahminim haftada 3 gün için bile salonların an fazla %50 dolacağı yönünde. Yanlış anlaşılmasın bu eleştirdiğim bir konu değil bir tespit, hatta benim şahit olduğum 20 yıldır Bursa’da tiyatro için yapılan en güzel şeyler bugün Nilüfer Belediyesi’nin yaptıkları, özellikle özel tiyatrolara verdikleri destekle belki Bursa’da tiyatro gerçekten gelişecek. Ama özel tiyatroların bu destekler olmadan, dizilerden tanınmayan oyuncularla üstelik daha yüksek fiyatlara salonlarını nasıl dolduracağını siz düşünün.


Ama önce çocuk tiyatrosundan başlayarak bir temizlik yapmak gerek, tiyatroya izleyici önce çocuklara tiyatroyu sevdirmekle, onlara nitelikli oyunlar izletmekle olacak. Burada en büyük görev önce eğitmenlere sonra anne babalara düşüyor. Çünkü çocuklar neyi izleyeceğini seçmiyor büyükler karar verip onların önüne sürüyor. Büyükler önce çocuklarının neyi nerede ve nasıl izleyeceklerine doğru karar verecekler, sonra da çocuklarının doğru sanat eğitimlerini alarak, neyin ne olduğunu küçükken öğrenmelerini sağlayarak, sanatla tanıştırıp ömür boyu sanatla barışık bir hayat sürmelerini, sanatın tüketicisi olmalarını sağalacaklar. Unutmayalım erdemli ve barış dolu temiz bir dünyaya çocuklarımızın ulaşması ancak sanatla mümkün. Ve sanat kafiyeli 4 cümleyi peş peşe kurmaktan, şarkıcı politikacı taklidi yapmaktan ibaret değil.

Blog Yazıları

Yaratıcı Drama, Klasik Eğitim Sistemine Karşı!
Yaratıcı Drama ile Kurumsal Eğitimler
Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Dünya Tiyatro Günü Bildirisi
Neden Firmalar İçin Forum Tiyatro
Bursa`da Tiyatro
Tiyatro ve Çocuk
  • 1
  • 2